Bağımlı Annenin Bağımlı Kızı

Annelerimiz ne kadar kısıtlı ve bağımlıysa, biz de farklı doğrultularda ilerleme konusunda o kadar kaygılıyız. “Öz-gizleyici, sessizce acı çeken anne (kızına ‘benim gibi olma; bir şey ol.’ dese de) kızının aynı rol modelini benimsememesine karşı içerleme duyar ve bundan korkar,” diyor Symonds.

İçerleme dolu bir anne kızda üç tipik yapıdan birini yaratma eğilimi gösterir. Bunlardan ilki, kronik, düşük düzeyli bir depresyondur (hep var gibi gözüken bir hüzün veya depresyon alt akımı). Dr. Symonds bunun, kendini işine kaptıran ve başkalarına çok şey veren, ancak kendisi duygusal açlık çeken bir kadının tipik özelliği olduğunu söylüyor.

Annelerin yaşam tarzına sırtını dönen kadınlarda ortaya çıkma eğilimi gösteren ikinci sendrom, kadın kimliği alanındaki güvensizliktir ( genç borsa komisyoncusunda görülen cinsel kimlik karışıklığı). Bağımsız yaşamaya çalışan kadınların kültürel beklentilere bu güne kadar açıkça direndiğine dikkati çeken Dr. Symonds, “ bu kadınların, kendi kişiliklerinin, erkeksi olarak değerlendirdikleri yanları karşısında duydukları panik, hatta dehşet beni şaşırttı,” diyor.

Üçüncüsü, bu kadınların yıllarca inkar ettiği, çoğu kez oldukça inandırıcı bir öz-yeterliliğin arkasına gizlediği gizli bağımlılıktır. Sözde (sahte) bağımsız kadın tam gün çalışabilir, bir aileye bakabilir, hazır yemek yerine pişirmeyi tercih edebilir ve genelde hem evde hem de işte “süper” olmaya yönelik zorlanımlı bir ihtiyaç sergileyebilir. Buna karşılık kocası evde yokken geceleri ağlayabilir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *