Tüm yaş gruplarında intihar düşüncesi ve intihar girişimi oranları kadınlar arasında daha yüksek olma eğilimindeyken erkekler arasında tamamlanmış intihar oranları daha yüksektir (Ivanich ve Teasdale, 2018). İntihar düşüncesindeki cinsiyet farklılıklarını açıklamanın bir nedeni intihar planlarındaki cinsiyet farklılıklarıyla ilgilidir. Kadınların aşırı doz gibi daha az zarar verme olasılığı bulunan yöntemlerle intihara teşebbüs etme olasılığı daha yüksekken, erkeklerin ateşli silahlar gibi daha ölümcül ve öngörülebilir yöntemler kullanmaları daha olasıdır (Langhinrichsen-Rohling ve ark., 2009).
Mevcut literatür, homofobik, şiddet içeren kültürün bir anlayış sorunu olarak zorbalık mağduriyetinin, cinsel azınlık gençliğini intihar düşüncesine girişmeye önemli ölçüde yatkın hale getirdiğini öne sürmektedir (Hatchel ve ark., 2019). Cinsel azınlık statüsü ve intihar düşüncesi ile ilgili bulgularla ilgili olarak, bu popülasyonda intihar düşüncesinin yüksek yaygınlığını açıklamada sıklıkla başa çıkmada zorluklar ve cinsel bir azınlık olmanın damgalanmasından bahsedilmektedir (Baams ve ark.; Mueller ve ark., 2015). Bilim adamları, geleneksel cinsiyet tanımlarına (örneğin erkeklik) uymayanları damgalayan öğrencilerin bulunduğu okulların kötü sonuçlar için daha büyük risk altında olduğunu bulmuşlardır. Cinsel azınlık gençliği, düşük sosyal-duygusal iyilik halinin yanı sıra daha yüksek düzeyde depresyon ve dışsallaştırıcı davranış problemlerini kendi kendine rapor etmektedir (Wilkinson ve Pearson, 2009). Alay ve zorbalık yaşayan cinsel azınlık ergenlerinin daha yüksek oranda intihar davranışlarına yöneldikleri bilinmektedir (Kosciw ve ark., 2012; Mueller ve ark., 2015).