Ergenler arasında uykusuzluk ile intihar düşünceleri (Bailly ve diğerleri, 2004; Barbe ve diğerleri, 2005; Choquet ve Menke, 1990), girişimleri (Bailly ve diğerleri, 2004; Nrugham ve diğerleri, 2008) ve tamamlanmış intiharlar arasında ilişki bulumaktadır (Goldstein ve diğerleri, 2008). Benzer şekilde, kabuslar hem intihar düşünceleriyle (Choquet ve Menke, 1990; Liu, 2004) hem de intihar girişimleriyle (Liu, 2004) ilişkilendirilmiştir. Bu ilişkiler hem genel öğrenci popülasyonlarında (Liu, 2004; Nrugham ve diğerleri, 2008) hem de klinik örneklerde (Barbe ve diğerleri, 2005) bildirilmiştir. Nrugham ve ark. (2008), Norveç’te 265 öğrenciyi yaklaşık 15 yaşlarından başlayarak 5 yıl boyunca izledikleri çalışmalarında, 15 yaşındaki uykusuzluğun önümüzdeki 5 yıl boyunca intihar girişimlerini öngördüğünü gösterilmiştir. Ancak, depresif semptomları kontrol eden çok değişkenli analizlerde uykusuzluk artık öngörücü değildi. Bu muhtemelen ergenlerde depresyon ve intihar girişimleri arasındaki köklü ilişkiden ve uykusuzluğun depresyona ikincil bir görüngü olmasından kaynaklanmaktadır (Kovacs ve diğerleri, 1993; Lewinsohn ve diğerleri, 1994; Liu ve Buysse, 2006). Bu çalışmanın sonuçları, yalnızca uykusuzluğu değil, depresif semptomları detaylıca kontrol etmenin önemini göstermektedir.