- Okuma Güçlüğü
Özel Eğitim Yönetmeliği’ne göre öğrenme güçlüğü yaşayan bireyleri; ‘Dili yazılı ya da sözlü bir şekilde anlamak ve kullanmak için bilgi alma süreçlerinin birinde veya daha fazlasında görülen ve konuşma, dinleme, okuma, heceleme ve matematik işlemleri yapma yetersizliği nedeniyle destek eğitimine gereksinimi olan birey’ şeklinde tanımlamıştır (Doğuyurt,2016). Öğrenme güçlüklerinin arasında yer alan okuma güçlüğü, okumada akıcılık, ses ve kelime tanıma, anlama ve kelime haznesi yeterliliği gibi becerilerde var olan eksikliklerin neden bireylerde okuma esnasında gözlenen güçlükler olarak açıklanmaktadır. Cümle yapılarını çözümleyememe, deyimlerin ve sözcüklerin anlamlarını metin içerisinde anlayamama, sesi doğru tanıyamama ve okuma sırasında akıcı olamama halleri de okuma güçlüğünün göstergeleridir.
Her çocuğun zekâ düzeyi, yetenekleri, düşünce ve duyguları, beden yapıları farklıdır ve buna bağlı olarak bütün bu farklılıklar çocukların okuma düzeylerindeki farklılıklara da yansımaktadır. Bireylerde var olan bu farklılıklar okuma becerilerine yansır ve okuma güçlüğünün nedenlerini oluşturmaktadır. Okuma güçlüğü yaş ve zeka düzeyleri göz önüne alındığında, okuma sırasında anlama, hız ve kelimeleri doğru okuma alanlarındaki başarı seviyesinin beklenenin altında performans sergilenmesine neden olmaktadır (Temur,2020). Okuma güçlüğü sergileyen çocukların yaşıtlarına göre harf ve kelimeleri karıştırma, tersten algılama problemleri yaşadıkları görülmüştür.
Cain (2010)’a okuma güçlüğü çeken öğrencilerin özelliklerini şu şekilde sıralamıştır.
- Okuma yapmaktan çekilirler.
- Yazım yeteneklerinde zayıftır.
- Okuma metnini sözlü anlatıma dökmede zorluk yaşarlar.
- Okuma becerileri yavaş gelişim gösterir.
- Hızlı ve akıcı okuyamazlar.
- Sınıf aktiviteleri sırasında verilen yönergeleri takip etmede güçlük yaşarlar.
- Okuma çalışması sırasında takip ettikleri satırı kaybederek başka bir satıra geçerler.
- Harfin şekli ve sesleri arasındaki eşleştirmeyi doğru yapamazlar.
- Heceleme yapmada zorluk yaşarlar.
- Okuma Hataları
Eğitim döneminin tamamını etkileyen bu karmaşık zihinsel sürecin gelişim sürecinin olumsuz yönde ilerlemesine neden olan birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler okuma hataları olarak nitelendirilmektedir. Sesli okuma hataları atlayıp geçmeler ve eklemeler, ters çevirmeler, tekrarlar, telaffuz hataları, duraksamalar ve yanlış okuma olarak ayılmaktadır.
Atlayıp geçmeler ve eklemeler: Genellikle okuma sırasında kelimelerde harf ve heceler bırakma şeklinde açıklanmaktadır. Yapılan bu tür yanlışlıklar harfleri tanıma yetersizliği ve dikkatsizlik nedenli olabilmektedir. Okuma esnasında öğrencinin normalden fazla veya anlamsız eklemeler yaptığı görülüyorsa öğrencinin dikkati çekilmelidir.
Ters çevirme: Okuma eğitiminde en sık görülen okuma hatasıdır. Ters çevirme, harflerin ‘d’ yerine ‘b’ kullanılması kelimelerin ise ‘ ev’ yerine ‘ve’ denilmesi olarak anlatılmaktadır. Genellikle 1. Sınıf öğrencilerinde yani okuma eğitimine yeni başlanan dönemde gözlenir ve hataların sıklığı okuma öğrenildikçe ortadan kalkar ve kaybolur. Eğer okuma sırasındaki ters çevirme hatası çocuğun 7 yaşından sonra da devam ediyorsa gözetmenleri olan öğretmen yada bakım verenleri tarafından sorun olarak ele alınmalı ve ciddiyetle yaklaşılmadır. ( Yüksel, 2010).
Tekrarlar: Kelimelerin okuma sırasında tekrarlanması hali olarak tanımlanır. Yetersiz kelime, tanıma tekrarların nedenini oluşturmaktadır. Çocuğa kendi düzeyinde bir okuma metni verilir ve okuma esnasında çok fazla tekrar mevcutsa metnin bir alt düzeyine inilmelidir. Al düzeye ait metin verildiğinde okumada görülen tekrar hatasının hissedilir şekilde azalmış olduğu gözlenirse sorunun kelime tanıma yetersizliğinden kaynaklandığı yorumu yapılmaktadır. Eğer alt düzey metin verildiğinde çocuğun tekrar yapma sayısı hala düşmemiş ve devam ediyorsa gözlenen sorun için ciddi bir hal almış demek mümkündür.
Telaffuz hataları: Kelimenin ilk harfine bakarak kelimeyi tahmin etme, hecelere dikkat etmeme nedeniyle ortaya çıkan okuma hatasıdır. Ayrıca çocuklardaki şive farklılığının da telaffuz hatasına neden olabildiği görülmüştür (Kuruoğlu, Şen, 2019).
Duraklama: Çocuğun okuma esnasında kelimeyi okumak için beklemesi ve tanımada tereddüt yaşaması olarak tanımlanır.
Yanlış okuma: Çocuğun okunan kelimeyi yanlış seslendirmesinden kaynaklanmaktadır ve yanlış okuma hatası esnasında ters çevirme hatasının da görüldüğü durumlar olmaktadır. Öğrencinin ‘Babası çok iyi bir dağcıymış.’ cümlesini okurken ‘dağcıymış’ kelimesi yerine ‘bağcıymış’ kelimesinin okunması örnek bir yanlış okuma hatası olarak gösterilebilir.
- Okuma Stratejileri
İlkokul çağında okuma güçlüğü çeken öğrencilerin, problemi tek başlarına çözememeleri nedeniyle destekleyici birçok materyal ve yöntemler geliştirilmiştir. Bu materyaller çocuğa bir yetişkin veya öğretmen gözleminde uygulanmaktadır ve okuma güçlüğünün gerilemesi hedeflenmektedir. Okuma güçlüğü çeken her öğrencinin okuma düzeyi değişkenlik göstermektedir. Bu okuma düzeyleri sırasıyla serbest, öğretim ve edişe düzeyi şeklinde sıralanmaktadır. Serbest düzey öğrencinin yardım ihtiyacı olmadan uygun materyali anlaması ve okuması şeklinde yorumlanmaktadır. Öğretim düzeyi, çocuğun materyali yardım alarak doğru şekilde okuduğu düzeydir. Son olarak endişe düzeyi ise çocuğun materyali okurken çokça okuma hatası yaptığı ve/veya okuduğunu anlamadığı düzeyi ifade etmektedir (Ekiz,2016).
Okuma stratejileri alan yazılarına bakıldığında birçok stratejinin geliştirildiği ve değerlendirildiği gözlenmektedir. Bu stratejiler arasında en çok kullanılanlar tekrarlayıcı okuma, eko okuma, eşli okuma, paragrafın önceden okunması stratejisi, 3P metodu, akran öğretimi, kelime kutusu stratejisi, fernald tekniği ve rehberli okuma ve tekrarlı okuma tekniği olarak sıralanmaktadır (Kaman,2012).
4.1 Tekrarlayıcı Okuma
Okuma stratejilerinde sık sık başvurulan tekrarlayıcı okuma tekniği, okunan metnin akıcılığı kazanılıncaya kadar çocuğa tekrar tekrar okutmaya dayanmaktadır. Tekrarlı okuma tekniğinin en öğretici özelliği, çocuğun sık sık okuma esnasında karıştırdığı kelimelerin doğru öğrenmesini hızlandırmaktır. Bu teknikte çocuğun okuma hızı ve akıcılığının gelişmesini sağlamak doğru okuma metni seçmek ile mümkündür. Okuma güçlüğü yaşayan çocuk için başlangıçta seviyesine uygun materyalin seçilmemesi akıcılık ve hızını arttırmaktan ziyade çocuğun okumaya karşı tutumunu da olumsuz yönde etkilemektedir (Yüksel,2010).
4.2 Eko Okuma
Eko okuma tekniğindeki asıl amaç öğretmenin öğrenciye örnek olmasıdır. Bu teknikte, cümleyi veya metni başlangıçta öğretmen okur ve öğretmenden hemen sonra aynı cümleyi veya metni öğrenciye okutur. Öğretmenin metni akıcı ve etkili okuması, öğrencide de aynı performansla okuma ve taklit etme isteğini tetikleyebilir, bu da öğretmenin örnek teşkil etmesinin başlıca nedenidir. Bu tekniğin kısa okuma parçalarında daha etkili olduğu görülmüştür.
4.3 Eşli Okuma
Eşli okuma tekniği bir profesyonel yardımıyla yapılan, her yaş okuyucunun kullanabildiği bir tekniktir. Tekniğin uygulanışı, kullanılacak olan materyalin seçimi ile başlar. Materyal seçimindeki en önemli nokta uygulanacak olan materyalin çocuğun seviyesinden bir üstü şeklinde seçilmesidir. Okuma başlamadan önce öğretici ve çocuk kitabın konusu hakkında tartışır ve sonrasında birlikte sesli okuma başlar. Eşli okumadaki etkili nokta, okuma sırasında çocuğun duraksadığı fark edildiği durumda öğreticinin hemen devreye girip okumayı sürdürmesidir. Çocuk, okuma süreci içerisinde kendi başına okumak isterse izin verilmektedir.
4.4 Paragrafın Önceden Dinlenmesi Stratejisi
Paragrafın Önceden Dinlenmesi Stratejisi öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarda kullanılan etkin bir yöntemdir. Stratejinin en önemli amacı, okuma esnasında gözlenen ‘anlama’ güçlüğünü en az seviyeye getirmektir (Ekiz,2016). Uzman eşliğinde gerçekleşen bu teknik, okuyucu uzmanın sesli okuması esnasında öğrencinin dinlemesi ve sonrasında öğrencinin aynı kısmı sesli okuması ve gerekiyorsa yapılan okuma hatalarının düzeltilmesi şeklinde devam etmektedir. Stratejinin uygulanışı 5 adım ile gerçekleşmektedir.
- Adım: Sessiz ve dikkatin dağılmasına neden olmayacak sadelikte bir uygulama odasında, öğrenci ve uygulayıcının okumayı rahat yapabileceği pozisyonun alındığı adımdır.
- Adım: İkinci adımda uygulayıcı öğrenciye, okuma uygulamasının ilk önce kendisinin sesli bir şekilde okuyacağı daha sonra çocuğa aynı metni sesli okutacağı şeklinde bilgi verir.
- Adım: Bu adımda uzman metni okumaya başlar ve öğrenci metni uzman ile beraber sessiz şekilde takip eder. Paragrafın Önceden Dinlenmesi Stratejisi yaşça küçük bir çocuğa uygulanıyorsa, uzman öğrencinin takibi rahat yapabilmesi için okunan kısımları parmağıyla takip ederek yardımda bulunur.
- Adım: Uzmanın okumayı bitirerek, sıranın öğrencide olduğuna, okuma esnasında takıldığı bir kısım olursa yardımcı olacağına dair bilgi verdiği adımdır. Öğrenci okuma esnasında 3-5 saniye boyunca kelimeyi okumada takılırsa uzman okunuşunda yardımda bulunur ve öğrencinin okumaya devam etmesini sağlar.
- Adım: Okuma metni bitene kadar 3. ve 4. adımlar tekrarlanmaya devam eder.
4.5 3P Metodu
3P Metodu, öğretmen, akran ya da ebeveyn ile uygulanan uygun okuma materyali sağlanarak gerçekleşen işlemsel bir süreçtir (Doğuyurt,2016). Yöntemin işlemsel bir süreç olmasının temeli, yöntemde bulunan iki temel unsurdur. Bu unsurlardan ilki, yöntemi uygulayan öğreticinin öğrenciye ‘duraksama, yöneltme ve övme’ şeklinde verdiği dönütlerdir. Duraksama, öğrencinin yaptığı okuma hatası sonrasında doğru ve uygun kelimeyi bulması için verilen süreyi kapsamaktadır. Hatayı düzeltmesi için verilen süre 3-5 saniyelik duraksamanın ardından hala hatasını düzeltemezse ya da doğru kelimeyi bulamazsa ikinci basamak olan yöneltme aşamasına geçilmektedir. Yöneltme aşaması, öğreticinin doğru kelimeyi doğrudan değil, dolaylı olarak ipuçları vererek öğrencinin hatasını düzeltmeye yardım ettiği aşamadır. Bu aşamadan sonra son aşama olan övme aşamasına geçilir. Övme aşaması, öğrencinin doğru okuma davranışı sonrası öğreticinin sözel övgü ile desteklendiği aşamadır. 3P Metodu, öğreticinin yönlendirici konumda olarak öğrencinin hatalarını düzeltmesi sonrası sözel övgüler ile destekleyici davranış sergileyerek, öğrencide davranışın pekiştirilmesini amaçlamaktadır.
4.6 Akran Öğretimi
Akran öğretimi, benzer gruplar içerisinde, birbirine öğretme ve öğrenme amacıyla yardımcı olunan yöntemdir. Buradaki amaç yaş veya seviye fark etmeksizin öğrenmenin öğretici olmadan oluşmasını sağlamaktır. Akran öğretiminde grup içerisindeki öğrenciler problem konusu hakkında tartışabilir, yeni çözüm yolları bulabilirler. Bu sayede akran eğitimi yöntemi, öğrencilerin birbirine destek ve teşvikini sağlayarak okuma güçlüğü olan çocuklardaki güvensizlik ve isteksizlik duygularının değişimine katkı sağlamaktadır. Ayrıca çocukların bilimsel, duyuşsal ve sosyal gelişimine akran eğitiminin olumlu katkısı olduğu gözlenmiştir (Türkmenoğlu,2017).
4.7 Kelime Kutusu Stratejisi
Kelime Kutusu Stratejisi ( Word Box), uygulayıcının her kelimede duyulan sese ait olacak şekilde dikdörtgende bir kutu olacak halde bölmesidir. Söylenen sesi parçalarına ayırarak seslerle harflerle eşleştirme ve harfleri yazma olarak üç aşamanın tamamlanması ile oluşur.
Bu aşamalar şu şekilde gerçekleşir;
- Öğretici boş bir kâğıda bir dikdörtgen çizer ve her kelime söylenmesi sonrasında duyulan sesler için dikdörtgen kutucuklara bölünür. Öğrenciye bir metin okutulur ve metin içerisinde yanlış okunan her kelimeler belirlenir.
- Yanlış okunan kelimelerin kaç sesten oluştuğu öğrenciye sorulur.
- Son olarak öğrenci yanlış kelimelerde bulunan ses sayıları kadar dikdörtgeni kutucuklara böler ve böldüğü her kutuya bir sesi yazar.
4.8 Rehberli Okuma
Rehberli okuma, okuma hatalarınıazaltarak, başarıyı arttırma amacıyla birbirine yakın derecede beceri eksikliğine sahip grup veya tek öğrencilerle yapılan bir yöntemdir. Bu yöntemde, öğrencilerin kendilerinden daha iyi düzeyde okuma becerisine sahip öğrencilerle okuma gerçekleştirilmektedir. Rehberli okuma yönteminin amacı, okuma hatalarının sayısını en aza indirmeyi hedefleyerek okumadaki akıcılığı sağlamak ve çocukta var olan sözcük dağarcığını genişletmektir (Erbasan,2020). Okumanın tek kişi halinde ya da grup halinde yapılıyor olması evde de yapılabilir olduğunu göstermektedir.
4.9 Birlikte Okuma
Birlikte okuma, öğretmen veya ebeveyn ile okuma güçlüğü olan çocuğun okuma parçasını birlikte takip ettiği yöntemdir (Özkara,2010). Okuma sırasında aynı materyaller tekrar tekrar okunmamaktadır. Bu yöntemin en önemli noktası öğretmen ile okuma güçlüğü olan çocuğun okumayı aynı hızda gerçekleştirmesidir. Yöntem sınıf içerisinde uygulanabilir ve okuma güçlüğü yaşayan öğrenci ile yaşamayan öğrenci okuma beraber çalışma yapabilirler.
- Fernald Tekniği
Fernand Tekniği, kelimenin biçimini aşamalar yolu ile bütün haine getirmeyi öğretmeyi amaçlamaktadır. Fernald tekniğinde okuma güçlüğü çeken çocukların kelimelerin işitsel anlamlarını bildikleri fakat biçim bilgilerine sahip olmadıkları görüşüne inanılmaktadır (Sidekli,2010). Bu tekniğe göre kelimenin aşamaları şu şekilde öğretilmektedir:
- Aşama: Öğretmen herhangi bir kelime seçer ve renkli bir kalem ile yazı tahtasına yazar. Çocuk yazılmış olan kelimeyi parmağı ile takip eder ve bu sırada harfi seslendirerek söyler. Bu aşama, çocuğun kelimeyi bakarak yazabilmesi sağlanana kadar tekrarlanır. Çocuğun kelimeyi yazması veya takip etmesi kısmında bir yanlış yapılırsa aşama en başından başlar. Aşamanın sonlanması çocuğun verilen kelimeyi bakmadan yazabilmesini sağlamak ile mümkündür.
- Aşama: birinci aşamada yapılan etkinlik sonrasında bu aşamada artık çocuğun kelimeyi takip etmesine gerek kalmamıştır. İkinci aşama, öğretmenin yazdığı kelimeyi öğrencinin kendine okuması ve bakarak yazması aşamasıdır.
- Aşama: Bu aşamada çocuk, yazılı kelimeleri okuma yaptığı kitaplardan bakarak, söyleyerek ve kopya ederek devam eder.
- Aşama: Son aşamada çocuk, önceden öğrendiği kelimeler ya da kelime bölümleri ile benzerlik gösteren önlerindeki yeni kelimeleri tanıyabilmektedir.
Fernald tekniğinin en önemli noktası kelime yazımı yapılırken aynı zamanda seslendirmeye de yer verilmesidir. Teknikte ulaşılmak istenen amaç, çocuğun yazma ve söyleme çalışması sonrasında kelimeleri aklında tutmasını sağlamaktır. Kelimelerin akılda tutulması sağlanmışsa eğer öğretmen, öğrenciyi bir sonraki süreçte kelerin bütününü söylemeye yönlendirebilmektedir.