Kendine zarar verme davranışı sorunu etrafında bir dizi efsane ortaya çıkmıştır. Örneğin, kendine zarar veren kişilerin ilgi araması, kendine zarar vermesinin zarar vermemesi veya sorunun ne kadar ciddi olduğu, yaralanmanın ciddiyetine bağlıdır.
“Kasıtlı olarak kendini kötüleyenler ‘dikkat çekicidir’”
Kendine zarar veren kişiler, bunu özellikle vücutlarının başkalarına görünmeyen kısımlarında olarak yapma eğilimindedir. Bu kişiler yaşadıkları güçlüğü genellikle arkadaşlarına veya ailelerine söylememektedir. Üstelik damgalanma ve düşük özgüven nedeniyle yardım aramalarına engel yaratmaktadır. Kendine zarar veren ergenlerin; “Kendimi kesmek çok özel bir şey. Başkalarıyla nasıl hissettiğim hakkında konuşmakta zorlanıyorum. Anlamıyorlar. İlgi aradığımı düşünüyorlar – bu istediğim son şey.” Şeklindeki söylemleri durumu tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır (Spandler 1996)
“ Kendi kendine zarar verme ‘zarar vermez’”
Duygunun yoğunluğuna bağlı olarak ilk his körelmiş olsa da, kendine zarar verme incitir. Aslında, kişinin tedavi gördüğü zaman ağrı hissinin artması yaygındır. Bununla birlikte, her kişinin farklı bir ağrı eşiği olacaktır.
“Sorunun ciddiyeti, yaralanmanın ciddiyeti ile ölçülebilir”
Kendini biraz inciten bir kişi, kendisini çok fazla inciten biri kadar kötü hissedebilir. (Hawton ve van Heeringen 2000, s. 544)