Katılık ve Disiplin

Disiplinle katılığı sıklıkla birbirine karıştırıyoruz. Oysaki sağduyuyla yaklaşıldığında aralarındaki ayrım oldukça net;

Disiplinli, çalışkan ve üretken bir insanın içinde zaman zaman denetimi ele geçirerek benliğine hakim olan bir tembel de vardır. Ancak disiplinli ve tembel personalar birbiriyle çatışmaya girmek bir köşede dursun, iş bölümü yaparak, nöbetleşe şekilde ahenkli bir çalışma sürdürürler.

Disiplin iç kaynaklıdır, benlikten, özden gelir. Katılık ise dış referanslı, dayatmacı bir yapıya sahiptir. Bu çerçeveden değerlendirildiğinde aslına bakılırsa disiplin bir ihtiyaç, katılık ise karşılanmamış ve göz yumulmuş bir ihtiyacı temsil eder. Katılın “dışarıdan gelen” yani “yabancı” olduğu için bu davetsiz misafir benlikte yorgunluğa neden olur. Çünkü benlik hazırlıksız yakalanmıştır misafirine, keyifli sohbetlerin edileceği özenli sofralarını kurmak için vakti olmamıştır.

Disiplinde zamanın lineerliği gibi bir dayatma söz konusu değildir. İçsel bilgeliğe sahip olan disiplin ve disiplinle bir olan birey, üretkenliğin birim zamanla ölçülemecek denli aşkın olduğunun bilincindedir.

Ve son olarak disiplin kendine olan saygının ve sevginin bir yansımasıdır. Ancak katılık ötekinin gözündeki sevgi ve saygı kırıntısına muhtaç halde etrafın onayını arar durur.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *