Kadın cinsel işlev bozuklukları genel itibariyle 4 ana kategoride değerlendirilebilir; genel cinsel işlev bozukluğu, orgazm bozukluğu, vajinismus ve cinsel anestezi ya da konversiyon.
1)Genel cinsel işlev bozukluğu bulunan kadınlarda psikolojik düzeyde, erotik duygu eksikliği varken, fizyolojik düzeyde cinsel tepkinin vazokonjestif (damarların kanla dolması) bileşeninde bir aksaklık yaşar ve lubrikasyon olmaz, vajinası genişlemez ve orgazmik platform (cinsel ilişkinin plato evresi) oluşmaz. Genel işlev bozukluğuna sahip olan kadın aynı zamanda angormik de olabilir ama bu şart değildir.
2)Hem erkek hem de kadında cinsel tepkinin orgazmik bileşeni, birtakım genital kasların istemsiz biçimde spazm benzeri klonik boşalımları yolu ile oluşur. Erkeklerde öncelikle üreme organlarında düz kas boşalımları ve beraberinde perineal kaslarda bir boşalım yaşanır. Kadında bu orgazmik boşalım perineal kas sistemiyle sınırlıdır. Erkekte orgazmik unsurdaki bozukluklar erken ya da geç boşalmaya neden olurken, kadında orgazmik inhibisyona (durma yahut azalma) yol açar. Orgazm bozukluğu olan kadınlar, genellikle cinsel tepki verme yetilerini korumaktadırlar. Aşık olabilir, erotik duygular yaşayabilir, ıslanabilir ve genital şişme yaşayabilirler. Ancak orgazma ulaşma konusunda değişen düzeylerde sıkıntı yaşarlar.
3)Vajinismus cinsel eylem esnasında vajina girişinin koşullu bir şekilde kasılmasıdır. Vajinismus hastaları cinsel tepki verebilmekte ve klitoral uyarımla orgazma ulaşabilmektedir. Ancak içeriye girme girişiminde bulunulduğunda, vajina istemsiz bir biçimde sımsıkı kapanarak cinsel birleşmeye engel olur.
4)Cinsel anestezi/konversiyon hastası kadınlar fiziksel temastan hoşlansalar ve bunun sıcaklığını hissetseler dahi cinsel uyarılma esnasında hiçbir şey hissetmediklerinden yakınırlar. Pesin vajinalarına ne zaman girdiğini söylemekte dahi güçlük çekebilirler. Bu durumdaki kadınlar klitoral uyarılmanın erotik duygular uyandırmadığı, yalnızca dokunulmanın verdiği duyumları yaşadıkları görülmektedir.