Ergenle Yaşam Kılavuzu

Ergenlik yılları boyunca, çocuğunuzla sağlıklı ve güvene dayalı bir ilişki kurmanız hayati önem taşır. Bu hedefi gerçekleştirmek için olmazsa olmazlardan biri çocuğunuzun mahremiyet ihtiyacına saygı göstermektir. Ergenlik çağındaki çocuğunuzu ne kadar az sorgular ve mahremiyeti ihlal eden gözetleyici davranışlardan ne kadar uzak durursanız, çocuğunuz sizinle paylaşımda bulunmaya o kadar istek duyar.

Ergenlik çağındaki çocuğunuz kişisel yaşamına çok fazla burnunu sokmaktan kaçınır, ona kısıtlayıcı yasaklar koymak yerine, genç ve deneyimsiz oluşu dolayısıyla onun sağlığı ve iyiliğine dair endişeleriniz olduğunu nerede ve kiminle olduğuna dair bilgilere olası bir olumsuzluk anında yardımına koşma hızınızı arttırması adına ihtiyacınız olduğunu anlamasını sağlarsanız sizin onu kiminle ve nerede olduğuna dair bilgilere erişmenize saygılı olacak, paylaşımda bulunmaktan kaçınmayacaktır.

Çocuğunuzun kendine ait bir oda verin. Tüm çocukların kendilerine ait bir alana ihtiyacı vardır. Ancak özellikle ergenlik döneminde bu ihtiyaç oldukça yüksektir. İçinde istediklerini yapabilecekleri ve istedikleri gibi düşebilecekleri özel bir odaları olması ergenler için önemlidir. Eğer büyük çocuğunuz, odasına daha küçük bir kardeşiyle paylaşmak zorundaysa, bir paravan yerleştirin ki çocuklarınızın her biri kendine ait bir yere sahip olabilirsin. Çocuğunuza, onun can güvenliğine dair bir endişe hali dışında, odasına onun izni olmadan girmeyeceğinizi söyleyin ve sözünüzü tutun. Özellikle odayı temizlemek gibi, çocuğa yetersizlik duyguları aşılayan ve bağımlı hale getiren, görünürde iyilikler yapmaktan uzak durun.

Özel eşyalarını kurcalamayın. Çocuğunuzun günlüğünün, mektuplarını ve maili okumayın. Ne kadar meraklı olursanız olun bunlar sizi ilgilendirmez. Çocuğunuzun mahremiyetine, en az evinizdeki bir misafirin mahremiyetine olduğu kadar saygı gösterin.

 Sorgulayıcı sorular sormayın. Çocuğunuzun kişisel hayatı hakkında sorular sormayın ve onun için hassas olan konuları açmakdan kaçının. Konuşmalarınız esnasında mümkün mertebe “Neden?” soru kelimesini kullanmaktan kaçının. Bu soru türü çocuğunuza “Sen yanlış bir şey yaptın ve bunun için hemen bir gerekçe uydurmalısın!” gibi bir alt mesaj verdiğinden onu yalana başvurmaya ve savunmacı bir tutuma iter. İstediği zaman size anlatma insiyatifini ona bırakın ve hiçbir zaman anlatmasa da buna şaşırmayın.

Eğer çocuğunuz özel bir yaşantısı ya da ilgisi ile ilgili olarak sizinle paylaşımda bulunursa bunu eşiniz dahil en yakın aile üyelerine ve diğer kişilere onun izni olmadan anlatmayın. Bu tarz bilgileri bir ötekiyle paylaşmanız gerektiğini düşündüğünüz noktada, paylaşımda bulunmadan önce çocuğunuzdan konuyla ilgili izin isteyin.

Telefon konuşmalarını dinlemeyin. Eğer odasında bir telefon görüşmesi yapıyor seviyor, dinlemek için odanın yanında durmayın.

Asla cezalandırmak için mahremiyetini sınırlandırmayın. Böylesi bir cezalandırmanın çocuğunuzu sinirlendirecekini ve sizden uzaklaştıracağını söylemek gereksizdir. Telefon görüşmelerini sınırlandırmak, arkadaşlarıyla görüşmesini engellemek çocuğa hiçbir şey öğretmeyeceği gibi zalimane bir şekilde cezalandırdığınız çocuğunuz size karşı düşmanlık duyguları besleyecektir. Bu durumda hem aile hem de arkadaş desteğinden mahrum kalan çocuk sosyal desteğinin önemli bir kısmını yitirir ve riskli davranışlara açık hale gelir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *