Çocuğa Cinsel Eğitim Vermek

Anne babalar çocuklarında gözledikleri cinsel davranışlardan ve cinsel sorunlardan tedirginlik duyarlar,  bunları anormal olarak değerlendirirler. Oysa bunlar tümüyle gelişimin doğal, sağlıklı bir parçası ve gereğidir. Bu nedenle cinsel eğitimde öncelikle anne babaların eğitimi hedeflenmelidir. Çocuğa ilk bilgileri vermek, çocuğu konuya yaklaştırmak, diğer bilgi kaynaklarından öğrendiklerini kontrol altında tutmak anne babanın sorumluluğudur.

Çocuğa cinsel eğitim verilirken;

Ortam: rahat ve sakin bir ortam seçilmelidir. Örneğin; cinsel konuları çocuğumuzla sokakta veya öğrencilerimizle yemekhanede paylaşmak yerine daha sakin ortamlar seçilmelidir. Kalabalık, gürültülü ortamlarda çocukların dikkatleri kolayca dağılabilir, sizi duymayabilir, çevreden çekindikleri için bazı sorularını sormayabilir.

Ses tonu: savunucu veya özür dileyici bir ses tonu kullanmamak gerekir. Bu durumda çocuk cinsel konuların özür dilenecek, utanılacak veya savunulması gereken konular olduğu düşüncesine kapılır. Günlük yaşamdaki doğal ses tonuyla konuşulmalıdır.

Konuşma hızı: eğitimci veya anne baba kendi doğal konuşma hızında bilgi vermelidir. Örneğin; çok hızlı konuşan bir annenin cinsel konular paylaşırken çok yavaş yavaş konuşması çocuğun dikkatini çeker ve bu konuda diğer konulardan farklılık olduğunu düşünebilir. Mümkün olduğu kadar ‘mm, aaa’ … gibi duraksamalardan kaçınmalıdır.

Yüz ifadesi: ortamı, ses tonunu, konuşma hızını ayarlamış olabilirsiniz. Ancak çocukların cinsellikle ilgili soruları karşısında yüzünüzdeki şok olmuş, şaşırmış, rahatsız olmuş ifade onların ‘ bu konu konuşulmaz.’ Fikrine kapılmalarına yol açabilir. Bu nedenle şok olmamış, şaşırmamış, rahatsız olmamış bir yüz ifadesi önem taşımaktadır.

Beden dili: cinsel konuları konuşurken mutlaka çocukların göz seviyesine inerek onlarla göz kontağı kurulmalıdır. Bu konuşma sırasında camdan dışarı bakmak, yazı yazmak, herhangi bir işle ilgileniyormuş gibi görünmek kaçamak bir yaklaşımdır. Aynı zamanda gereğinden fazla el-kol hareketi yaparak veya tam tersi kaskatı kesilerek  çocuklara “bu konu kötüdür.” Mesajı verilmemelidir.

Başlangıç cümlesi: konuşmaya çocuğu doğrulayıcı, yüreklendirici bir cümleyle başlamak onun tekrar yeni sorular sormasını destekleyecektir. “nereden bulursun böyle soruları bilmem ki!”, “oğlum aklın fikrin bu işlerde.”, “senin kafan başka şeye işlemez mi?”… gibi cümleler sık kullanılmaktadır. Ne yazık ki böyle bir cümlenin ardından doğru bilgi verilse bile çocuğun cinsel konularla ilgili yanlış meajlar alması kaçınılmazdır. Bu nedenle konuya “ben de senin yaşında iken bunu merak etmiştim.”, “sanırım pek çok arkadaşın da bunu bilmek ister.”, “doğrusu iyi bir soru, bunu seninle konuşmak benimde hoşuma gider.”… gibi bir cümleyle başlamak gerekir. Bu şekilde çocuk tekrar yeni sorular sormak için cesaret kazanır. Aynı zamanda bunu herkesin merak ettiğini, normal olduğunu bilmek gereksiz suçluluk duymasını da engeller.

Sınırlılıklar: cinsel eğitimde birtakım sınırlılıklar olabilir. Anne baba ya da her şeyi bilmek zorunda değildir. Bazı soruların yanıtını bilmediği zaman “bunu ben de bilmiyorum. Ama en kısa zamanda öğrenip sana söylemeye çalışacağım.” Denebilir. Ve bu durumda mutlaka uygun bir cevap bulup çocuğa söylenmelidir. Ancak bu yola çok sık başvurmamak gerekir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *