Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir?

Borderline Kişilik Bozukluğu; bireyin kimlik duygusu, ilişkileri ve duygulanımında yaygın ve süreğen bir dengesizliğin hakim olduğu bir bozukluktur. Kesin yaygınlığı bilinmemekle birlikte toplumda görülme sıklığının %1-6 olduğu görülmektedir. Ancak bu oranın kliniğe başvuran bireylerden elde edildiği ve tedavi almayan bireyleri kapsamadığı göz önünde bulundurulduğunda oranın çok daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Borderline kişilik bozukluğunun birinci eksen bozuklukları ile komorbiditesi yaklaşık olarak %75 olarak kabul edilmektedir. Bozukluğa en çok depresif bozukluklar, anksiyete bozuklukları, yeme bozuklukları ile alkol/ madde kötüye kullanımı  eşlik etmektedir .

Borderline hastalar cinsel, mesleksel ve toplumsal kimliklerinde büyük tutarsızlıklar göstermekte, güvensizlikle boğuşmaktadırlar. Hayal kırıklığına yatkınlık, kaygı ve çökkünlük, borderline bireylerde sıkça karşılaşılan durumlardır. Dürtüsel, antisosyal davranışlar, psikoaktif madde kullanımları, yaşamı “hızlandırma” çabaları, kendine zarar verici davranışlar göstermektedirler. Yaşamın anlamsızlığı, boşluk ve yalnızlık, sıklıkla yakındıkları konular olmaktadır. Özellikle yalnızlık karşısında gösterdikleri tahammülsüzlük ve yalnızlık korkuları oldukça belirgindir .

Bu kişilerin önemli bir çoğunluğu ağır narsisistik (özsever) özellikler göstermektedir. Kendilik duygusu özsever düzeyde kalmış olan borderline hastalar bir yandan kırılgan, yaralanmaya açık bir zayıflığa sahipken bir yandan da tüm güçlü (omnipotent) özellikler taşımaktadırlar. Nitekim kimi psikanalitik yayın “sınırda narsisistik kişilik örgütlenişi” betimlemesini tercih etmektedir.  Bu kavram asıl bozukluğun kişinin kendilik duygusunda ve nesne ilişkilerinde olduğuna atıfta bulunmaktadır.

Diğer bireylerle ilişkileri idealize edip göklere çıkarma ve değersizleştirip yere çalma kutupları arasında yaşadıkları dengesiz gel-gitler nedeniyle oldukça tutarsız nitelikte olmaktadır. Bu kişilerin sadece ötekilere karşı olan tutumu değil kendilerine karşı olan tutumları da sevgi-nefret idealize etme- değersizleştirme kutupları arasında savrulmaktadır.

Borderline kişilik bozukluğu, hastaların yaklaşık %70-75’ inin yaşamlarındaen az bir kez ciddi bir biçimde intihar girişiminde bulunduğu ve bu girişimlerin yaklaşık %8-10’u tamamlandığı ciddi sonuçları olabilen bir bozukluktur. Bu nedenle erken belirlenmesinin önemi artmaktadır. Ancak borderline kişilik bozukluğuna özgü pek çok özellikle püberte döneminde de karşılaşılabileceği akılda tutulmalıdır. Bu dönemdeki normal ergenlik tepkileri ile borderline kişilik bozukluğu belirtilerini karıştırmamak büyük önem arz etmektedir. Yinede; belirtilerin çok ağır ve süreğen olduğu durumlarda borderline kişilik bozukluğu olasılığını göz önünde bulundurmak gerekmektedir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *