Beden Dismorfik Bozukluk

Beden insanlık tarihi boyunca insanın ilgi alanına dahil olan bir konu olagelmiştir. Bedene ve bedene dair bozukluklar da benzer şekilde insan zihnini meşgul eden konular olmuştur. Beden dismorfik bozukluğu bu konulardan biri olup, bedene dair uğraşının patolojik (hastalıklı) hale geldiğine işaret eder.

Beden dismorfik bozukluğu, kişinin gerçekte olmayan ama var olduğuna inandığı bir beden kusuru ile aşırı uğraşması ya da bir beden kusuru varsa bile bunu yoğun şekilde abartması durumudur. Beden dismorfik bozukluğu genellikle ergenlikte başlar. Ortalama başlangıç yaşı 13-16’dır.

Eskiden de ilgi çeken bir kavram olup, dysmorphia kelimesi eski Yunanca kökenlidir. Dis-anormal ve morfo- şekil anlamındadır. Herodot, dismorfia kelimesini Spartarun en çirkin kızının mitini anlatırken, yüz görüntüsüyle bağlantılı çirkinlik anlamında kullanılmıştır.

İlk olarak Enrique Morselli 1891’de o dönem dismorfofobi olarak bilinen beden dismorfik bozukluğundan bahsederken, hastanın ızdırap çektiği bu sorunun obsesif kompulsif bozuklukla büyük bir yakınlık gösterdiğini bildirmiştir .

Deformite fikrinin obsesif doğası vardır ve aynaya sık sık bakmak gibi kompulsif kontrol davranışları ,defomiteyle ilgili obsesif kayg ıya eşlik etmektedir. Benzer şekilde Janet tarafından da beden disformik bozukluğu obsesif kompulsif bozukluklarla ilgili olarak tanımlanmıştır.

En yaygın kompulsiyonları kendilerini diğer insanlarla karşılaştırma davranıştır . Diğer tekrarlayıcı davranışlar cilt rengini açma veya bronzlaşmak, güzellik ürünleri ile aşırı uğraş, kas dismorfisi gibi aşırı egzersiz yapma, hiç kıyafet değiştirme olarak sayılabilir .  Kimileri takıntılı biçimde saçlarını keser, saçları eşit veya “tam düzenli” hale getirmeye çalışırlar. Bazıları ise dermotolojik tedavi ve cerrahi müdahale peşindedirler. Çoğu şekil bozukluklarını saçları, giysileri, makyaj veya beden pozisyonuyla kapatırlar. Bedeni iple bağlama, başın etrafını veya yüzü çorapla sıkma gibi ilginç davranışlar gösterebilirler.

Beden dismorfik bozukluğu mutlaka tedavi edilmesi gerek, aksi takdirde geridönüşü olmayan önemli olumsuz sonuçlara yol açabilen bir ruhsal bozukluktur. Örneğin bu hastalar, insanlar tarafından kendilerinin dismorfik görünümleri nedeniyle dışlandıkları düşüncesi ve yapılan cerrahi müdahalelerden hoşnut olmama gibi nedenlerle sıklıkla kendilerine veya çevreye zarar verme ve saldırganlık davranışlarında bulunabilirler. Aynı zamanda bu hastaların yüzde seksen’lere varan oranda geçmiş dönemlerde veya şimdiki zamanda intihar düşünceleri ve girişimleri olabilmektedir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *