Bebekler Ağladığında

Bir bebeğin ağlamasına duyarsız kalabilen kimse yoktur. Kimileri bu durum karşısında şefkat duygularıyla dolup taşsa da, bebek ağlaması pek çoğumuza rahatsız edici gelebilmektedir. Mümkünse ortamı terk etmek ya da onu bir an önce “susturmak” isteriz.

Bunun sebebi bebek ağlamasının bize kendi bebekliğimizi, kendi ağlamalarımızı ve en temelinde kendi aciziyet duygumuzu hatırlatmasıdır. Bu nedenle bir annenin susturamadığı bebeği bizlerin kaygı rüyası dediğimiz, bir yetişkinin kendini çoktan geçmiş olduğu lise/üniversite sınavında, doçentlik jürisinde, askerlikte gördüğü ve oradan nasıl kurtulacağını bilmediği, müthiş bir iç sıkıntısıyla uyandığı rüyalara benzer.

Üstelik pek çoğumuza, etrafımız bizim yetişkinliğimize benzer yetişkinlerle dolu olduğundan ağlama izni verilmemiş, aceleci bir tavırla susturulmuşuzdur. Susturulurken kimi zaman duygularımızın inkarını kimi zaman dikkatimizin yönünü değiştirmeyi kimi zamansa her ikisini birden profesyönelce yapıvermeyi öğrenmişizdir. Üstelik bu becerilerimiz yıllarca yapılan titiz ve tekrarlı çalışmalarımız sonucu o kadar üst düzeylere ulaşırki, günümüzde ortalama bir yetişkin nereden geldiğini bilmediği “saçma sapan, anlamsız” üzüntü, öfke vb. olumsuz duygularla en az birkez karşı karşıya kalmıştır.

Biz yetişkinler genellikle ağlayamayız çünkü çocukluğumuzda bizi dinleyen kimse olmamış ve duygularımızı, özellikle de olumsuz duygularımızı bastırmayı öğrenmişizdir. Ağlayamayız ancak sigara içmer, kafein, alkol, uyuşturucu kullanır, aşırı yemek yer, aşırı alışveriş yapar, aşırı ve duygu içermeyen cinsellikler yaşar, tırnak yer, bilgisayar oyunlarına, porno sitelerine, dizilere bağımlı hale geliriz. Tüm bunlar içimizde olumsuz duyguları içimizde tutmak adına geliştirdiğimiz kendini uyuşturma yollarıdır ve her bir bebeğin ağladığında bizi bu sisler aleminden çekip çıkararak bir yangın alarmı işlevi görür. Acı verici bir gerçek olsa da hatırlamamız gereken neredeyse hiçbir yangının kendinden sönmediği hele hele yangın alarmını yerinden sökerek hiç sönmediğidir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *